Ünsüz yazarımız yine iş başında; Kule’nin üçüncü katında balkona çıkmış, insanlığa sesleniyor. Gördüğümüz tek samimi balkon konuşması bu. “Arayış,” diyor, “Yolculuğun her durağına eker sancıyı”. Bazen, kafayı yolculukla, arayışla yemiş bu adam diyesimiz de gelmiyor değil, ama doğru sözler söylediğine yürekten inanıyor, bu cevherle ünsüzlüğünü aşamamasına bir türlü anlam veremiyoruz. Kendisi Kule’nin kaderine yön vermeye devam ettikçe de daha uzun süre peşinden sürüklenecekmişiz gibi görünüyor.
"Yolculuk"tan aldığımız güçle çıkardığımız "Arayış" sayımız, dağıtımını yaptığımız kitapçıların çoğunda daha ilk haftadan tükenme aşamasına geldi. Boş durmadık, olay yerlerinde hemen takviye nüshalarla bittik. Daha sonradan gördük ki onlar da tükenmişler. Açıkçası fanzin fikri kafamızda ilk canlandığında bundan çok ama çok daha küçük bir şey hayal etmiştik: üç-beş kişi yazar, 10-20 tane basar, dağıtırız ikişer üçer... İstanbul'un dışındaki şehirlerden Kule'yi okumak isteyen bu kadar fazla insanla karşılaşmak inanılmaz sevindirici.